Trakya Mutfağı

Belki biraz konuyu esnetmiş oluyoruz başlığı Trakya mutfağı olarak seçince, bu yazıda iki farklı Trakya seyahatinde yediklerimizden biraz bahsedeceğiz. Trakya mutfağı üzerine bir inceleme ya da kaynak olarak algılanmaz umarım. Tekirdağ’da ne yapılır yazımızda da bahsettiğimiz bağ rotasına sahip Trakya bölgemiz, milli içeceğimizin Tekirdağ’da yapılanı daha makbul (Tekirdağ ayranı) kabul ediliyor, bölge insanı damak tadına düşkün olmasa olabilir mi böyle şeyler. Trakya mutfağı içecekleri için de yemekleri için de bir ziyareti hak ediyor.

Trakya Mutfağı; Etler

Et denilince akla elbette Adana mutfağı, Antep mutfağı falan geliyor ama Trakya bölgesinin de önemli 3 silahı var bu konuda; Tekirdağ Köfte, Edirne Tava Ciğeri ve Satır Et. Trakya’da Zaman turumuzda Uçmakdere’de yamaç paraşütü yapmadan önce yuvarlak ekmek içerisine doldurulmuş halde gelen Tekirdağ köftelerine yumulmuştuk adeta, önce lezzet sonra uçuş keyfi yaşamıştık. Biraz internetten de araştırma yaptım bu konuda, anladığım, görsel olarak da lezzet olarak da İnegöl köfteye çok benzeyen bu köfte türü bizlere balkanlar üzerinden ulaşmış. Memleketin en meşhur köftelerinden İnegöl ve Tekirdağ köftelerinin arasındaki fark da pek net değil, internetten farklı tariflere bakınca işler birbirine girmeye başlıyor. Sanki farklar ancak Tekirdağ köfteyi farklı ustaların formülü ile yediğinizde ortaya çıkacak sonuç kadar. Trakya mutfağının en meşhur lezzetini, Türkiye’nin en iyi köftelerinden birini tatmadan dönmeyin sakın oralardan.

Benim Trakya mutfağı favorim satır et. Görünümü iri bir köfte görünümündeki lezzeti tatmayı ilk Edirne seyahatimizde denemiştim, restoranda milletin tabaklarındakilere bakıp ‘bana da bir köfte’ demiştim ve Tekirdağ köfteler gelmişti önüme, ‘ben bunu istemedim ki!’. ‘Abi köfte istemedin mi’, ‘evet, peki onların yediği ne?’, ‘satır et abi o’. Köfteyle alakası yok konunun, kebaba çok daha yakın. Kuzu eti mercimek boyutlarına gelene kadar satırla kıyılıyor (kebapta bu iş zırhla yapılıyor ve içerisine kuyruk yağı da ekleniyor), içerisine köfteye konan ekmek, irmik ve benzeri dolgu malzemeleri konmuyor. Baharatı, biberi, soğanı ve benzeri malzemeleri ekleniyor, yaklaşık bir santim kalınlığında, büyük bir köfte gibi hazırlanıp telde pişiriliyor. Artık tescillenmiş olan Keşan kaynaklı bu lezzetin sırlarından biri, etin 2 gün dinlendirildikten sonra bu işlemlere mazur bırakılması. Rabbimin sıklıkla karşıma çıkarmasını dilerim bu lezzeti.

Gelelim ciğere, ciğer için bulunmuş en iyi pişirme yöntemlerinden biri Edirne Tava Ciğeri. Yaprak kesilmiş ciğer ince doğranır, güzelce unlanır (mısır unu ile daha kıtır olur) kızgın yağda kızartılır. Yanında bir de kızarmış kırmızı biber geliyor ki bence lezzeti coşturan ana öğelerden biri de o. Seyahatimizde şanslı masadaydık, 4 kişilik masanın iki kişisi ciğer yemiyormuş, o ciğerler elbette masadan geri dönmediler. Trakya mutfağında bir de ciğer sarma yapılıyor, henüz tatma şansı bulamadık ama çok övgüsünü duyduk, ileriki ziyaretlerde umarız.

Trakya Mutfağı; Tencere Yemekleri

Trakya mutfağında, aslında Türkiye’nin her yerinde bulunabilen bir çok tencere yemeğinin de çok iyi örneklerini tatma şansı yakaladık. Meriç nehri kenarında, bir önceki Edirne gezisinde yediğimiz et soteyi hala hatırlarım, Trakya’da zaman turunda yediğimiz Hünkar beğendi de nefisti. Hünkarın beğenisine göre adını almış bu yemeğin anavatanı konusunda çeşitli hikayeler var, uzun süre Osmanlı İmparatorluğuna ev sahipliği yapmış Edirne’de doğduğu da rivayetler arasında.

Tekirdağ’da ne yapılır yazımızda bahsetmiştik, bir akşam Karacakılavuz köyünü (artık mahalle) kadınlarının kurduğu sofrada yer aldık. Düğün çorbası ile başladı yemek, gözlemlediğim kadarıyla hemen her yöremizin kendine özgü bir köftesi bir de düğün çorbası oluyor, Trakya’nın da varmış. Akabinde Lahana Aşı servis edildi, ufak doğranmış lahanalar pirinçle bütünleşmiş, olağanüstü lezzetlenmiş. Kısa araştırmam içerisine kaymak da konuyor diye gösteriyor. Lahana aşı Trakya mutfağına dair tattığım tencere yemelerinin en iyisiydi, evde benzerini yapmaya çalışacağım.

Yemek Keşkek ile devam etti. Memleketimiz İzmir’e yapılır keşkek, komşularımız Aydın ve Manisa kendi yemekleri olarak sahiplenir hatta. İnternete sorunca Edirne’den Ağrı’ya, Antalya’ya bir çok ilimize dair keşkek bilgileri çıkar. UNESCO’nın ‘somut olmayan kültürel miras’ listesine keşkek hazırlama seremonisi girmiştir ve şehir belirtilmez. Karacakılavuz kadınlarının bizler için hazırladıkları keşkekten özel bir lezzet almadım, ancak sonradan gelen Kuru Fasulye lezzet katsayısını tekrar lahana aşı seviyesine çıkardı, elleri dört görmesin teyzelerin.

Trakya Mutfağı; Tatlılar

Beni tanıyanlar ya da yazılarımı düzenli okuyanlar bilir, tatlı ile pek aram yoktur. Trakya’nın yöresel tatlıları arasından en kıymetli yere sahip tatlılarından olan Hayrabolu Tatlısı da benim için bir şey ifade etmedi, Kemalpaşa tatlısından farkını anlayabilecek tatlı tecrübesine sahip değilim. Ancak bir Peynir Helvası var ki iş o süper. Şekeri az, lezzeti bol. Yapılışını araştırmadım ama Karadeniz mutfağının iftiharı Muhlama’ya benzer bir yöntem izlenip işin içerisine şeker sokuluyor olmalı. Yani peynir, unla beraber eritiliyor olmalı, elbette tuzsuz peynir. Trakya seyahatimizde yediğimiz safranlı peynir helvası favorim oldu ancak Çanakkale seyahatimizde tattığımız fırınlanmış halini de çok beğendiğimi belirtmeliyim.

Edirne’nin en ünlü tatlılarından biri de Badem Ezmesi. Trakya seyahatimizde bunun için de özel bir mola verildi fakat molada başrolü Kallavi kaptı. Acıbadem kurabiyesinin Antep fıstıklı sürümü gibi olan kurabiye beni bile baştan çıkarabilir. Biraz fiyatlıca olduğunu belirtmeliyim.

Trakya Mutfağı; Kahvaltılar

Peynirin kralının Ezine’de yapıldığını hatırlatayım. Ezine nerede? Daha kahvaltı için ne yazayım be ya 🙂

Temmuz 2015

Bu yazıya vesile olan seyahatin detaylarını gezi anılarımızı paylaştığımız kardeş sitemiz Gezmek Güzel’de Gezginler’le Trakya Gezisi başlığında bulabilirsiniz.